Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (ABAD) 4 Ekim 2024 tarihli C 621/22 Sayılı Kararı (Koninklijke Nederlandse Lawn Tennisbond vs. Autoriteit Persoonsgegevens)

Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (ABAD) 4 Ekim 2024 tarihli C 621/22 Sayılı Kararı (Koninklijke Nederlandse Lawn Tennisbond vs. Autoriteit Persoonsgegevens)
Photo by Sara Kurfeß / Unsplash

Olay:

Koninklijke Nederlandse Lawn Tennisbond (KNLTB), Hollanda Kraliyet Çim Tenis Federasyonu, üyelerinin kişisel verilerini sponsorlara onların rızası olmadan ve ücret karşılığında ifşa ettiği için Hollanda Veri Koruma Otoritesi (Autoriteit Persoonsgegevens, AP) tarafından Genel Veri Koruma Tüzüğü'nü (GDPR) ihlal ettiği gerekçesiyle para cezasına çarptırılmıştır.

KNLTB, 2018 yılında iki sponsoru olan TennisDirect ve Nederlandse Loterij Organisatie BV'ye (NLO) üyelerinin isim, adres ve iletişim bilgileri gibi kişisel verilerini doğrudan pazarlama ve reklam amaçları için iletilmiştir.

Tarafların Argümanları:

  • KNLTB:

  • Kişisel verilerin bu şekilde işlenmesinin, GDPR'nin 6(1)(f) maddesi uyarınca meşru menfaatlere dayandığını savunmuştur.

  • Meşru menfaatlerinin, üyelerle daha yakın bir ilişki kurmak ve onlara indirimler ve teklifler sunarak üyeliklerine değer katmak olduğunu belirtmiştir.

  • Meşru menfaatin yasada tanımlanmış olmasının gerekmediğini, yasalara aykırı olmadığı sürece herhangi bir menfaatin meşru kabul edilebileceğini ileri sürmüştür.

  • Autoriteit Persoonsgegevens (AP):

  • Meşru menfaatin yalnızca yasada belirtilen, yasal ve kanunda tanımlanmış menfaatleri kapsadığını savunmuştur.

  • Üyelerin kişisel verilerinin bu şekilde ifşa edilmesinin, onların temel hak ve özgürlüklerine aykırı olduğunu ve GDPR'nin 6(1)(f) maddesine dayanamayacağını belirtmiştir.

Mahkemenin Kararı:

Avrupa Birliği Adalet Divanı, "meşru menfaat" kavramının GDPR'nin 6(1)(f) maddesi kapsamında nasıl yorumlanması gerektiğini değerlendirmiştir.

  • Meşru Menfaatin Tanımı:

  • GDPR, "meşru menfaat" kavramını tanımlamamaktadır, ancak 47. gerekçede doğrudan pazarlama amaçlarının bir meşru menfaat örneği olabileceği belirtilmektedir.

  • Meşru menfaat, muhakkak kanunlar çerçevesinde düzenlenmiş bir menfaat olmak zorunda değildir; hukuka uygun olduğu, bir diğer ifade ile hukuka aykırı olmadığı sürece her türlü menfaat "meşru menfaat" olarak değerlendirilebilecektir.

  • Ekonomik Menfaatlerin Meşru Menfaat Olarak Kabulü:

  • Veri sorumlusunun ekonomik çıkarları, hukuka aykırı olmadığı sürece, meşru menfaat olarak kabul edilebilir.

  • KNLTB'nin üyelerinin kişisel verilerini sponsorlara ücret karşılığında ifşa etme konusundaki ekonomik çıkarı, meşru bir menfaat olarak değerlendirilebilir.

  • Veri İşlemenin Gerekliliği ve Orantılılık:

  • Kişisel verilerin işlenmesinin, meşru menfaatin gerçekleştirilmesi için gerekli olması ve daha az müdahaleci alternatiflerin bulunmaması gerekmektedir.

  • Mahkeme, KNLTB'nin üyelerinden önceden izin alarak veya onları bilgilendirerek daha az müdahaleci bir yol izleyebileceğini belirtmiştir.

  • Menfaatlerin ve Hakların Dengelenmesi:

  • Veri işleme faaliyetinin, ilgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmemesi gerekmektedir.

  • Üyelerin kişisel verilerinin somut ihtilaf kapsamında işlenme şekli, üyelerin makul beklentileri dahilinde mi, yoksa bu makul beklentiyi aşan nitelikte mi sorusu değerlendirilmelidir.

  • Özellikle, verilerin bir bahis şirketi olan NLO'ya aktarılması, üyeler için beklenmedik ve potansiyel olarak zararlı olabilir.

Sonuç:

Mahkeme, GDPR 6(1)(f) maddesinin, bir spor federasyonunun ekonomik menfaatini gerçekleştirmek amacıyla üyelerinin kişisel verilerini ücret karşılığında ifşa etmesinin, ancak bu işlemenin söz konusu meşru menfaatin gerçekleştirilmesi için mutlak surette gerekli olması ve tüm ilgili koşullar göz önünde bulundurulduğunda, üyelerin çıkarları veya temel hak ve özgürlüklerinin bu meşru menfaate kıyasla daha üstün gelmesi durumunda meşru kabul edilebileceğine karar vermiştir. Ayrıca meşru menfaatin her ne kadar kanunlarda açıkça düzenlenmiş olan bir menfaat olmasının zorunlu olmadığı, buna karşılık menfaatin hukuka aykırı olmaması gerektiği belirtilmiştir.

Değerlendirme:

Hukuki işleme sebepleri arasında bilhassa Türk hukukunda "üvey evlat "muamelesi gören meşru menfaat kavramına ilişkin ABAD, özü itibariyle eski içtihatlarını tekrar etmiş, bununla birlikte salt ekonomik menfaatlerin de meşru menfaat olarak değerlendirilebileceğini açıklığa kavuşturmuştur. Bu bağlamda tek kıstas, menfaatin hukuka aykırılık teşkil etmemesidir.

Meşru menfaatin hukuki işleme sebepleri arasındaki merkezi rolü dikkate alındığında karar son derece isabetlidir. Kanaatimizce meşru menfaat kavramının Türk hukukunda da daha "işlevsel" bir şekilde uygulanması, bu alanda yaşanan birçok belirsizliğin giderilmesi açısından isabetli bir yaklaşım olacaktır.