C-376/22-Google Ireland and others- GA Mütalaası
Büyük online platformların yükümlülüklerini konu edinen dijital hizmetler yasası (Digital Services Act) 25 Ağustos 2023 tarihinde yürürlüğe girecek. Bununla birlikte birçok Avrupa Birliği ülkesinde online platformlara ilişkin düzenlemeler yapıldı; Almanya’da Netzwerkdurchsetzungsgesetz, Avusturya’da Kommunikationsplattformen-Gesetz, Fransa’da Loi visant à lutter contre la haine sur internet.
Öte yandan Avrupa Birliği’nde yürürlükte olan 2000/31/EC no.lu Elektronik Ticaret Direktifi md. 3 f. 2 hükmüne göre üye ülkeler, koordine edilmiş alana mahsus olarak diğer ülkelerde gerçekleştirilen bilgi toplumu hizmetlerini sınırlandıramazlar. Bu husus, menşe ülke ilkesi olarak da adlandırılmaktadır. Bu ilkeye göre bilgi toplumu hizmetlerini gerçekleştiren hizmet sağlayıcının menşe ülkesindeki yasal yükümlülükleri yerine getirmesi yeterli olacak, onun bu faaliyetini önleyici/sınırlandırıcı ek yükümlülükler öngörülemeyecektir. Bu sayede bilgi toplumu hizmetlerinin serbest dolaşımı da kolaylaştırılacaktır.
Öte yandan aynı hükmün 4. fıkrasında menşe ülke ilkesine istisnalar getirilmiştir. Buna göre üye ülkeler, kamu düzeni, kamu sağlığı, kamu güvenliği ve tüketicilerin korunması amaçlarıyla “önlemler” alabilecektir. Bu önlemlerin belirli bir bilgi toplumu hizmetini konu edinmesi ve koruma amacıyla ölçülü olması gerekecektir.
Somut ihtilaf kapsamında Avusturya’da 2020 yılında yürürlüğe giren iletişim platformları yasası, büyük sosyal medya platformlarına raporlama, temsilci atama gibi yükümlülükler getirmekte, aykırı davranış halinde ise milyon avrolara varan cezalar öngörmektedir. Büyük platform niteliğini haiz olan Google Ireland Limited, Meta Platforms Ireland Limited ve Tik Tok Technology Limited ise, söz konusu düzenlemelerin menşe ülke ilkesine aykırılık teşkil ettiğini savunmaktadır. Nitekim İrlanda’da yerleşik olan bu şirketlerin İrlanda kanunlarına uyum göstermelerinin yeterli olduğunu, her bir üyede temsilci atama ve rapor yayınlama gibi yükümlülüklerin ise menşe ülke ilkesine aykırılık teşkil edeceği savunulmaktadır.
8 Haziran 2023 tarihinde mütalaasını sunan General Attorney Szpunar, platformlar lehine bir görüş sunmuştur. Buna göre üye ülkelerce yürürlüğe sokulan genel-soyut kanuni düzenlemeler, bilgi toplumu hizmetlerinin serbest dolaşımını etkilediği müddetçe 2000/31 no.lu Direktifin md. 3 f. 2 ve 4 hükümlerine aykırılık teşkil edecektir. Bu düzenlemelerin belirli bilgi toplumu hizmetleri kategorilerini esas alması yeterlidir, somut bir olay çerçevesinde belirli bir önlem öngörülmesi gerekmemektedir.
Bu görüşün temelinde özellikle aksine bir görüşün, bilgi toplumu hizmetlerinin serbest dolaşımının ciddi derecede etkileyeceği kanaatinin yattığını söylemek mümkündür. Özellikle birden çok ülkede faaliyet gösteren bilgi toplumu hizmeti sunucuları açısından ise söz konusu görüş, operasyonel bakımdan büyük bir kolaylık anlamına gelecektir. Kaldı ki GDPR çerçevesinde de öngörülen one-stop-shop mantığından hareket edildiğinde menşe ülke mevzuatına uyumun başlı başına yeterli olması gerekecektir.
Kararın Türk hukuku açısından bir önemi mevcut mu? Evet, Türk mevzuatı ne kadar uluslararası standartlara uyumlu hareket ederse, global şirketlerin operasyonel yönetim süreçleri açısından daha cazip hale gelecektir. Zaten hizmetlerin serbest dolaşımı da bu amaca hizmet etmektedir. Hal böyle olunca Türkiye’nin dijital alanda cazip bir Pazar olması amaçlanıyorsa, bu gibi hususların da dikkate alınması isabetli olacaktır.